noktalama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
noktalama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumartesi, Ağustos 30, 2008

maziden biR saRı



Değiştin, değişiyorsun. Unuttun mu beni çoktan? Unutuyor musun hala?
Okuyor musun sana yazdıklarımı? Yeni öğrendiğin sözcüklerimi cümle içinde kullanıyor musun mesela?

gş“Seni özledim” demiştin.
“Seni istiyorum” demiştim.
“Ben böyleyim” deyip gitmiştin sonra.
Arkana bir kez olsun dönüp bakmayışın mıydı acıtan, elimi sımsıkı tutmayışın mıydı bilemeyeceğim hiçbir zaman?

Değiştin, değişmişsin bugün gördüm. Bir zamanlar “var”dın. Şimdi; “hiç yoktun.”

Çoktan yakılmamış olsa gemiler, silinmemiş olsa dijital hafızalar bir “alo” yeter belki. Yıkılan köprüler onarılmaz artık ama karşı kıyıdan seslensen bana, ben el sallasam nehrin bu tarafından. Görünce sevinsem. Uzakta olsan, orada olsan, “ol”san.

Korkma! Artık bütün hisler miş’li geçmiş zamanın hikâyesi. Artık sadece ince bir sızı var soru işareti konmamış o cümlenin sonunda. Yeni bir sayfa açmak zor. Kalın bir çizgi çektim biten cümlelerin ardından. Bir sürü yeni paragrafa başladım sayfanın en ortasından.

Değiştim ben de değişiyorum. Unuttum seni çoktan demem, zaman zaman anımsıyorum...



oysa senin için çalsın isterdim bu şarkı...

Read more...

Çarşamba, Ağustos 27, 2008

hâki biR düşün


Bir gece. Bir şarap. Şarap serin, gece kırmızı.Teninde, ellerinde tütün kokusu. Marilyn Monroe dermiş ki: “tütün kokmayan adama adam demem.” Garip derecede haklı. Yıldızlar dönmekte. Ay tutulmuş. Yepyeni bir ay doğacak o gece… Yepyeni bir ben olmayacak hiçbir zaman. Yenilere umut bağlayacağım sadece.

Uzaksın, uzaktasın bana. Aynı gök bile birleştirmiyor bizi. Aynı geceyi solumuyoruz şu anda. Terk ettiğin şehirler öyle çok, yaşadıkların öyle büyük ki. Hüzünlerim oyun sana “öpünce geçer”, notalarım sıkıcı majörler tükenmiş çoktan.

Korkum içime sığamamandan, cüretinden, cesaretinden. Aynı alfabeyi kullanırken, aynı dili konuşamamaktan. Basit ve minik bir virgülüm ben. Cümlenin anlamını değiştirebilen ama özneyi değiştiremeyen. Bir küçük ara sadece, bir kısa durak nefes alman için. Ve kaldığın yerden aynen devam edebilmen için.

Bir virgül kısasında dur ve git. Bakma gözlerime hiç. Söyleme sakın o sözcükleri. “ama gitmen gerek”se doldurma odamı kokunla. Tadını bilmesin dudaklarım yaşlı teninin. Değmesin ellerin alnımdaki terli tutama.

Bir gün. Bir kahve. Gün acı, kahve sıcak. Deniz kokusu; tenimde, saçlarımda. Kumlar uçuşmakta, rüzgar sert. Yepyeni bir ay doğacak o gece… Yepyeni bir sen olmayacak hiçbir zaman. Ben bana umut bağlayacağım sadece.

Read more...

Çarşamba, Haziran 25, 2008

noktasız mavi


Dudakların aralık döndün ya arkana, yutkundun.
O aralığa sıkışıp kalan cümleydim ben.
Yutup içine attığın.
Sonunda hep soru işareti, yanıtı yüreğinde cümlendim.
Bittim

Read more...

Cuma, Kasım 09, 2007

kim yenmiş kadeRi duayla?


nokta

,


Read more...
doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP