öften mavi, püften laciveRt
Belirsizlikten ve plansızlıktan nefret ediyorum. Hele plansızlık. Yok yok belirsizlik. Aman ikisi de işte. Ve şirket sağ olsun son 2 haftadır belirsizlik konusunda rekor üstüne rekor kırıyor. Ramazanda bozulan hafta sonu ve erken çıkış düzeni bir yana, kaçan hedefleri bir türlü tutturamadıkları gibi, bu durumun faturasını yine bize kesiyorlar. Bir de üstüne üstlük “bu kadar kritik bir tarihte bu tip şeyler olması çok doğal arkadaşlar. Sektörümüz için bu önemli dönemeçte her birinizin göstereceği fedakârlıklar için şimdiden teşekkür ederiz”
Oldu canım, başka bir arzunuz.
Hepsini anladık. Haftanın ortasında motivasyon toplantısı yapmak ne iş? Hangi akla hizmet? Çarşmba gecesi, alla’n taa Yeniköy’ünde über süper sonik 1000 yıldızlı bir otelde (içinde 9 saat geçirdiğim otelin adını bilmiyorsam bu benim suçum mudur hayır değildir, zorla götürenlerin suçudur.) önce big brotherın, sora big big big brotherin (ceo diyolar aslında kısaca) sunumlarını izletip, arkasından bir de zorla Nev konseri dayatacağınıza, şu eğitim planını bir düzene koysaydınız ya!
(Nev sahnesi keyifli bir adammış bu arada. Her ne kadar kendisini –cebren- dinlemeye gelmiş olanlar şarkılarını eşlik etmekte zorlansalar da gayet iyi idare etti.)
Cumartesi sabahı, hangi şehirde olacağımı Cuma akşamı 18 sularında(!) öğreneceğim bir şirkette çalışıyorum ben. Aman ne kurumsal, ne profesyonel gözlerim yaşardı. Altı üstü bir eğitim lan, ya eğitmenleri istanbul’a getir ya eğitilenleri izmir’e götür. Ne kadar komplike olabilir ki.
Hayır şimdi bütün planlarımı, yarın akşam stüdyo live’da olmak üzere yaptım diyeceğim, murpy kanunları diye bir zıkkım var plan suya düşerse ciddi üzülürüm. Hadi yapmadım Cuma gecesi İzmir yolunda olmak üzere ayarladım kendimi diyelim, bu sefer izmir’in girişindeki kırmızı halılar elimizde patlayacak, fena üzerler beni. Hele S. canımı okur valla. Bu yüzden ne S.ye ne D.ye haber veremedim hala hafta sonu planı için. (Aaaa sahi D.cim bak ne diyeceğim, nerede olacağım hala belirsiz olsa da her an her şey olabilir. sen giderken yakana kırmızı karanfil tak, gelirsem karanlıkta bulamam sonra orada seni, daha çok üzülürüm)
Bi’de öyle acayip ki, sonuç ne olursa olsun üzüleceğim. İzmir’e gidemezsem de konsere gidemezsem de üzüleceğim. Ve içinde bulunduğumuz tarihin kritikliği açısından iki yerde olamayışımın da telafisi yok.
Hay ben böyle şansın…
Offf!!!
Gözünüzü seveyim biraz net olun arkadaşım. Kova’yım ben. Daralıyorum böyle son dakika gelişmelerinde. Bünye kaldırmıyor!
Bak bu saat olmuş uyku yok hala…
Poff!!!