Perşembe, Temmuz 31, 2008

sevindiRik mavi

"Gelecek içermeyen hiçbir şimdiki zaman doldurulamaz."



Son zamanlarda aldığım en güzel hediye bu! Ve bahsettiğim “son zamanlar” oldukça geniş zamanlar aslında.

Nelerden bahsediyorduk, laf nereden nereye geldi orası zata mahsus, ama öyle bir anda dedi ki bunu; eşekten düşmüş karpuz döndüm o an. Ve evet karpuzu çok severim ben. Bıraktım işi gücü bir karpuza baktım, bir de cümleye. İçimdeki boşlukların ya da o en büyük koca boşluğun sebebi buydu muhtemelen. Şimdiki zamanımı dolduramıyordum çünkü gelecek içermiyordu. Düşündüm önce, “kızım” dedim “insan zaman geçtikçe daha tutarlı bir insan olur, sen her geçen gün daha da çelişiyorsun kendinle. Sen değil miydin daha birkaç ay önce gelecek kaygılarından, sürekli planlı programlı yaşamaktan bunaldım, zaten yaptığım tüm planlarda çuvalladım, koy ver gitsin diyen?”

Konuştuk durduk yine içimdeki benlerle. Vardık mı bir yere? Varamadık. Hala amaçsız bir hiç olarak katılıyorum yaşamaya. Bir amaç uğruna sahip olduğum ve olmadığım her şeyi bırakabilecekken üstelik.

Evet, son zamanlarda aldığım en güzel hediye bu cümle. Bir cümle. Hayatımda aldığım en güzel hediyelerden biri bu cümle. Bu cümle benim oldu. Birinden bana hediye oldu. Bana cümlesini verdi. Ben kimseye vermemiştim bugüne kadar bir cümlemi. Hep kendime sakladım onları, “al bu da senin olsun” demedim kimseye. Mektuplarım bile “mahrem”dir benim. Herkese yazmam öyle kolay kolay. Üstünde elimin yazısı vardır kargacık, tenim değer, gözüm değer, kim bilir kokum siner onlara. Yazdıysam… Yazmışımdır işte.
Mektuplarımdaki cümlelerimi bile vermedim ben kimseye. Hep bir örneği, taslağı vardı bende. Cevabı geldiyse, aslıyla aynı zarfta durur öylece. Benimdir o cümleler. O’nun için kurmuşumdur ama benimdir hepsi. Tüm bunlar yüzünden işte, aldığım en güzel hediyelerden biri bu cümle.

Biri bana cümlesini verdi… Deneyimini, bilgisini, değerini verdi. Belki önemsizdi, belki öylesineydi, belki istese geri bile veririm cümlesini hiç sorun değil. Ama öyle güzel bi’şey yaptı ki… Öyle bir yere tutundum ki…

Böyle işte. Biri bana cümlesini verdi. Ben de o’na teşekkür ettim. İçimde çakan kıvılcımın yanında öyle sönük kaldı ki, teşekkürüm… Bu cümleyi bile bitiremedim.

foto

7 akıllı çıkaramadı:

divadeiwob 31 Temmuz 2008 10:54  

hay allah, benim de buna benzer dediğim bir şey vardı. ama isteseydim tam bunu bile diyebilirdim. (bkz:istese atom mühendisi bile olurdu)

Adsız,  31 Temmuz 2008 12:12  

birinin bana kendi gözünden bile sakındığı,,hiç bi yerini kıvırmadığı,,karalamadığı kitabını ödünç verebilmesi gibi bir şey bu..O kadar sevindirici . .

mahallenin delisi 1 Ağustos 2008 21:15  

divadeiwob; hay allah, bana da sana çok benzeyen biri söyledi sanki. pardan bayım, siz atom mühendisi misiniz?

zeynep; gerçekten sevindirici. ve bence diğer hediyelerle kıyası yok...

joone 1 Ağustos 2008 21:54  

içimden çıktım bugün içimle konuştum der di mi subraindog...
biliyo adam şekerim:)

mahallenin delisi 1 Ağustos 2008 22:49  

enteldantel; nasıl güzel der hem de... üstüne bir de güzel söyler diğ mi?

Buzcevheri 5 Ağustos 2008 01:09  

İlk başta evlenme teklifi sandım. =)

mahallenin delisi 5 Ağustos 2008 10:59  

buzcevheri; cidden mi? sonradan öyle bi'şey olmadığı anlaşılmışsa sorun yok =)

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP