üşengeç mavi
Kriptograf mı deniyordu şifre çözücülere? Niye emin olamıyorum tek seferde? Ne kadar az cümleyle konuşuyorum ben bugünlerde. Papağan gibi aynı kalıplar sadece. Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıydı hani. Dünyam ne zamandır böyle küçücük kaldı benim? Ben bile sığamaz oldum içine. Başkasına nasıl yer açacağım?
Daha az soru soracağım bu yıl demiştim. Bir paragrafa 4 soru işareti yeter. Üstelik virgüllerle oyunbozanlık da yapmadım bak bu sefer. 2009 güzel olacak sanki. Söylediklerimi, düşündüklerimi yapacağım galiba bu sefer. 18 günde daha hiç fire vermedim mesala, negzel.
Bir film var masamda, bir kitap çantamda, aklımda günlerdir “revenge is a dish best served cold” yoksa “best eaten” mi? Ne fark eder ki? Soğumasını beklemeye başladıysan artık ne farkı var ki… Bir de tiramisu tarifi deneyeceğim bugün. Ama evde ne baileys ne de likör var. Olsun yine de yapacağım. 3 saatim kalmış şurada. Kalkıp başlamazsam yapamayacağım.
3 akıllı çıkaramadı:
hayir hala ondan depoladigim koku burnumda diye hersey bana daha guzel gelmiyor.
evet senin kelimelerini cok seviyorum.
Dediğin gibi msn kullanmamak ve e-postayla haberleşmek daha zevkli. 1,5 senedir msn açmadım. =)
fakeangel; canım benim ya...bitti bile hafta sonu işte, döndün sanırım. umarım kokusuna hasret kaldığın tek zaman bu olur, bi'daha hiç depolamak zorunda kalmazsın o'nu içine...
buzcevheri benim de nisanda 1 yıl olacak hayırlısıyla =)
bu arada ben gündüz bloguna geldim, yorum penceresini buldum. yazdım sildim, yazdım sildim, yazdım sildim. en sonunda üstüne laf etmiş olmak istemedim. tek kelimeyle "bayıldım" son yazdığına.
Yorum Gönder