Cumartesi, Nisan 11, 2009

bahçede



Damla kendini tamamlayınca damlar.
Günlerin gecelere bağlanışında bir,
gecelerin günlere uzanışında iki,
birikmemi tamamlanmaktan koruyorum şöyle ki:

Önce bir şeyler yitiriyorum, somut şeyler,
çakmak, tarak, kalem, çanta, saat, para gibi
önemsiz şeyler.
Alışkanlığım tükenmiyor
biriktirmeyi sürdürüyorum gene,
usanmıyorum.
Biçimler, renkler, şişeler eskiler.
Unuttuklarımı saymıyorum çünkü unutmuyorum.
Azala azala yitmekten
bir de bütünlenmekten ötede
hüzünlü bir gecikme içine dalıyorum
yalnız başıma
özel yoluma sapıyorum,
seziyorum,
birileri özenle bana bakıyor.

Uykum kaçıyor, ne iyi diyorum,
somut şeyler karışıyor yaşantıma.
Elimi kesiyorum, kan akıyor,
gizliden gizliye seviniyorum.
Öyle yalanlar saklanıyor ki gözlerime
canım acıyor,
deliriyorum;
seviyorum neden sonra anlıyorlar
acı acı seviniyorum.

Gözüme ilişiyor, kulağıma ilişiyor,
görmemezliğe geliyorum,
duymamazlığa geliyorum,
düşünmüyorum, öteye itiyorum
damlamıyorum.


Özdemir ASAF

2 akıllı çıkaramadı:

kıyak 21 Nisan 2009 17:09  

pekmez tadında
her cümleden sonra tat almaya devam ediyor insan.
güzel geldi...

mahallenin delisi 22 Nisan 2009 23:03  

kıyak;özdemir asaf farkı işte...

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP