Yine çocuktum ufacıktım, top oynadım acıktım diyebileceğim bir yaştayım. 'Süper Baba' en favori dizimiz o zamanlar, bu sebepten rastladığım bir Sevinç Erbulak röportajını baştan sona okumuşum. Bugün bile aklımda olan tek bir cümlesi var. Soru ne bilmiyorum, cevap şu mealde; "bir ilişkiye başlamak dünyanın en zor işlerinden biri, kendini anlat, tanıt, karşındakini anlamaya çalış, çabala, zaman harca". O zamanlar anlamamışım tabi, belliki biriyle "çıkmak" ne kadar zor olabilir yahu diye düşünmüşüm o yüzden olsa gerek söyledikleri bugün bile aklımda.
Daha geçen hafta herhalde, Desperate Housewives'ın Gabrielle'i, eski kocası Carlos'a verandada şöyle bi'şeyler dedi (orijinal senaryoyu bulmak istiyorum ben de ama zor geldi şimdi) : "Benim hakkımda herşeyi biliyorsun ve ben bunun için çok zaman harcadım, şimdi herşeye baştan başlamak beni sinir ediyor" Sonra da Carlos'un içkisini alıp kadeh kaldırıdı.
Şu anda neden bahsettiklerini biliyorum. Ve giyindim kuşandım bunun ne kadar zor olacağını kendi gözlerimle görmeye gidiyorum. Ne diyor Gripin beyler: (Zamana Bırakma Bizi)
sanılmasın yastayım yapyalnızım
yoluma devam ederim kaldıgım yerden
yalanlardan duvar ördüm göğsüme
bir daha yara almam vurduğun yerden
2 akıllı çıkaramadı:
yorgunluk vesilesi tabi yeni bir ilişki ama bir yandan da demirden korksak trene binmezdik var
gerçi çok alakasız olacak ama geçen gün bir ingiliz bana "size okullarda atasözleri mi öğretiyorlar" diye sordu, öğrencilerinin hepsi komposizyonlarında sürekli "there is a turkish saying blah blah" diyorlarmış, çok seviyoruz sanırım haggaten
eh öğretmiyorlar diyemeyiz aslında :) hem atalar bizden önce olayı çözmüş, formüle etmişken Amerika'yı yeniden keşfetmeye ne gerek var.
Yorum Gönder