saman saRısı
Bu sabah gözlerimi açtım, yataktan kalktım ve söylemeye başladım:
Bu sabah yine her sabahki gibi sıkıldım İstanbul’dan
Moralim bozuk cereyan kesik
Hele bir de sen yoksun ya, Çok yazık
Kimsenin yokluğuna değil bu şarkı. Anladım ki (karar verdim ki) ben kimseyle paylaşmadım bugüne dek İstanbul’umu madem paylaşmayacağım da bundan böyle. Eğer bu şehre de anı bulaştırırsam kalkamam bunun altından. Kız kulesi sadece benim hayallerimde ki ideal ilişkinin bir karesi olarak kalmalı, vapurlarında hep mutlu, hep âşık sevgililer oturmalı omuz omuza, hele Kadıköy Beşiktaş vapuruna “past tense” ler bulaşırsa bi’daha binemem ben o vapurlara. İstiklal’de ya da metroda çalan sokak çalgıcıları sadece benim için çalmalı en güzel, en akortsuz melodilerini ya da bilmediğim bir semtin daracık, yokuş sokaklarında bir tek kendimi kaybetmeliyim ben. Bundan başkaca bir kaybı sığdıramam bu şehre.
O yüzden efenim;
Hiç kimse için değildir, ne bu ne de içinde İstanbul geçen diğerleri...
dibine not: Bu şarkıyı bulup çıkardın ya bana, ne kadar teşekkür etsem az. Eksik olma emi!
0 akıllı çıkaramadı:
Yorum Gönder