Çarşamba, Ağustos 08, 2007

umut beyazı

mutlu olmak için...

Çocuklarla vakit geçirmeli mutlaka. Hangi yaş grubundan olduğu mühim değil. 10 aylık olanla ışıklı bir arabanın peşinden emekleme yarışı yapmalı ve şaşkınlıkla yenildiğini farketmeli. Arabaya ulaşmanın sevincini görmeli gözlerinde, gıdısından ısırmalı onu. 5 yaşında olanla parka gidip kaydıraktan kaymalı, tahterevalliye binip onu havada bırakmalı, salıncağı daha yükseğe salladıkça yükselen kahkahalarına eşlik etmeli. Eriyen damlalara aldırmadan dondurma yemeli birlikte.

Yüreği kaldıracaksa bir mezarlık ziyareti yapmalı. Kuru otları yolmalı, kurumuş toprağın suyu kana kana içmesini izlemeli. Toprağın altında gömülü bedeni, onun kendine miras bıraktığı duaları, umutları hatırlamalı. Tüm inancıyla dualar etmeli.

Biraz müzik dinlemeli insan. Beynindeki sesleri susturmak için müziğin sesini açmalı sonuna kadar. Anadilde çekmeli acısını, anasından öğrendiği ve kelime oyunlarını en iyi bildiği dilde toplamalı gücünü yeniden. Her şarkıdan bir mısra seçip kendi şarkısını yapmalı hatta.



Sonra spor yapmalı mutlaka. Giyinip şortları, spor ayakkabıları atlamalı bisiklete. Bisikletle sahile ya da ormana atmalı kendini. Denizin ya da ağaçların fark etmez doğanın dingin, sakin, huzurlu kucağına bırakmalı ruhunu. Kan ter içinde çevirmeli pedalları. Rüzgarı hissetmeli saçlarında, bacaklarında gerçek acıyı, frene asılmadan girdiği bir virajda savrulmalı aniden, dengede durmak için kontrolü elden bırakmamak gerektiğini anlamalı. Nerde okuduğunu hatırlamadığı bir söz gelir belki aklına, hayat bisiklete binmek gibidir, pedalları çevirdiğin sürece düşmezsin.

Giyinip süslenip, kalabalığa karışmalı. Alışveriş yapmalı. Epeydir okumak istediği bir kitabı bulunca kocaman bir hediye paketi yaptırmalı ona. “çok özel biri için sanırım” diyen kasiyere, “evet, uzun zamandır okumak istiyorduM bu kitabı” demeli.
“Bu eteğin bir de mavisi var, görmek ister misiniz?” diyene, “bu üzerimde kalsın, diğerini de paket yapın lütfen” demeli. Bi’kaç gün önce almak istediği yüzüğün satıldığını görünce üzülmemeli, “onlar zaten imitasyondu ben 2007 bitmeden orjinalini alacağım kendime” diye yeni bir hedef koymalı önüne.

Onlarca kez izlediği filmi bir kez daha izlemeli, gecenin esintisiyle ve tam kıvamında bir kahveyle. “aa burası da böyleymiş demek” ki diye bambaşka bir anlam çıkarmalı bu kez, yine tadı damağında kalmalı.
Ne kadar şanslı olduğunu düşünmeli, fark etmeli. Daha bir kaç gün önce kanında bulunan asalak virüsü bile üzülmeye değer bulmadığını hatırlamalı. Dünyadaki milyonlarca insandan daha sağlıklı, daha zengin, daha şanslı olduğunu hatırlatmalı kendine.

Her şeyi herkesi bırakıp arkasında, ufak da olsa bir kaçamak yapmalı, her gün bildiği ezberi bırakmalı, bir tatil ayarlamalı kendi için. Birkaç gün kafasını dinlemeli, kafasını dağıtmalı. Yeni planlar yapmalı, yeni hedefler koymalı ve yeniden yola çıkmalı...

Dibine not: Maillere yanıt yazamadım kusuruma bakmayın lütfen. Elif’ciğime, Ümit’e ve Eda Suner’e çok teşekkür ediyorum. İlgi ve desteğiniz beni çok mutlu etti. (Ümit, sayfanı yönlendirmişsin hayırlı olsun, rss ayarlarında sorun olabilir mi, readerımda yoksun 3-4 gündür, gazetede de göremedim yazılarını...)

En dibine not: Ne kadar çok -meli, -malı kullanmışım. Bu işi en iyi ben bilirmişim gibi. Bende işe yarayan 3-5 olay, durum altı üstü...

7 akıllı çıkaramadı:

Ümit Kurt 9 Ağustos 2007 08:56  

Herkes yapmalı bence de :))

Çok güzel yazmışsın MD. Eline, yüreğine sağlık ;)

Maili yanıt beklerek yazmadım zaten, o bir yorumdu :))

Evet, umitkurt [dot] com yaptım sayfamı :D

umitkurt.blgospot.com yerine www.umitkurt.com yazman yeterli olacaktır diyecem, bir sorun var gibi onda yalnız. Blog Yazarlarındaki profil sayfamda feedburner adresim var. O sorunsuz çalışıyor. Şimdi işyerimden ne feedburner'a ne de blogyazarlarına bakabiliyorum, o nedenle yazamıyorum buraya. Oradan bakıp alabilirsin RSS adresini ;)

Ümit Kurt 12 Ağustos 2007 20:20  

RSS adresi :))

feeds.feedburner.com/gunlugum

;)

mahallenin delisi 14 Ağustos 2007 03:06  

@ümit; rss aderesinde bir sorun yok şu anda. sadece bi'kaç gün yazıların geç geldi. (1-2 gün hiç gelmedi sonra zınk diye 4-5 tane geldi) benim de herhangi bir ayar yapmama vb. gerek kalmadı.

tekrar teşekkürler mailin için, samimi yorumların için =)

Adsız,  22 Ağustos 2007 15:47  

Biz teşekkür ederiz canım benim.

Fulya Bozoğlu 14 Kasım 2008 16:18  

ne güzel şeyler yazmışsın((:

mahallenin delisi 14 Kasım 2008 18:46  

perişte; hakkaten ne güzel yazmışım =D
altında imzam üstünde benim çektiğim fotoğraf olmasa ben bile inanmayacağım bunların benden çıktığına =) sağol hatırlattığın için.

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP