Çarşamba, Ağustos 22, 2007

yeşil-saRı

Bugün neler öğrendim:

Taksiciyle laf kavgası yapma. Bunca yıllık İstanbullusun madem alt bostancı neresi üst bostancı neresi öğren. Hayır anlamıyorum 8 yıl okul okudun sen orada aklın nerdeydi o yıllarda =)

Evli insanlarla arkadaşlık yapma, evlenenlerle arkadaşlığını kes, evlenme potansiyeli olanlarla tanışma bile. Hem düğün dernekte ne giyeceğim derdinden kurtulursun hem de takı toka derdin olmaz, tek taşını kendin alırsın oradan arttırdığın parayla.

İyimser davranma, devlet dairelerinde işler hiç bi’zaman vaktinde yürümüyor. İşini öğleden sonraya bırakma. Sabah yedide git çaycıyla arkadaş ol, bak 15 dakikada ne çok iş yapıyorsun o zaman.

Önemsediğin insanları araya sıkıştırma, onlara adam gibi vakitler ayır. İşler sarkıp görüşemeyeceğini anladığında üzülüyorsun.

Arkadaşının dükkânından alış-veriş yapma. Yapacaksan da dükkânın yarısını deneyip, “beğenmedim hiç birini” deyip şımarıklık yapma. Beğendiğin yağmurluğu da satmayıp, üstüne bir de kapıdan dışarı kovalarsa hiçbir şey yapamıyorsun.


Bi’de pek anlam veremediğim bi’şeyler oldu;

Ben “geç kaldım geç kaldım” diye eve koşturmaktayken bi’baktım bizim sokağın başından, bacak kadar bir velet bacak kadar bir diğer veledi yatırmış yere dövmekte. “Şşit hop n’oluyo” derken kurtardım ufaklığı =). Dayak atan yiyenin ağabeysiymiş ve dayak yiyeni diğerlerini taşlıyor diye dövüyormuş. Dayak yiyen zavallım da “beni hep kaleci yapıyorlar diye kızdım elime geçen taşı” fırlattım diyor. Tabi attığı taş kale direği görevi üstlenen taş olunca biraz ağır olmuş =D neyse dertlerini anladık, hepsini barıştırdık, bütün takımlar 5 golde bir kaleci değiştirecek anlaştık. Bu arada sarı saçlı yeşil gözlü bi’yakışıklı var habire konuşup duran, neyse onunda gönlünü yaptım çıktım eve. “Geç kaldın” diye söylenen anneme hikâyemi anlattım, üstümü değiştirdim, makyaj tazelemeye fırsat bulamadan çekti kolumdan fırladık evden. Kardeşim bahçeden arabayı çıkarırken ben gittim bizim veletlerin yanına maçları bitmiş, kim kazandı falan diye sordum. Herkes gülüyor, şen şakrak maçı anlatıyor falan, “neyse” dedim “ben gidiyorum, hoşça kalın”. Tam bu sırada bizim yeşil gözlü yakışıklı geldi:

“ablaaa?”
“söyle canım.”
“Senin deminki ayakkabıların daha güzeldi”
“bunlar çok mu çirkin?!”
“yok değilde onlar daha güzeldi.”
“15 yıl sonrada böyle açık sözlü ol tamam mı?”
“tamam?!”

İşte ben bu diyalogdan ne anlam çıkarmalıyım karar vermedim.

Önceki ayakkabılarım bilekten bağlı, topuklu, siyah pabuçlar. Sonraki olarak bahsi geçenler üstü böyle incik boncuk dolu, yuvarlak burunlu, dümdüz ayakkabılar mokasen tabir edilenlerden sanırım. Hayır, çocuk bacaklarıma baktı desem etek yok kapri pantolon var. Üstelik tespiti, evden fırlarken aynaya bakabildiğim 0,3 sn.de aklımdan geçenlerle aynı. Hayır, ayağımdaki ayakkabılar kesinlikle kötü değil ama diğerlerini daha güzel yapan ne, bunu o yaşta bir çocuğa söyletecek kadar dikkat çekici kılan ne? Bir ayakkabı, farklı bir saç toplayış şekli neden değiştiriyor insanların algılarını? Yoksa erkekler hep aynı mı, görsel olarak beğenmedikleri bir şeyi, başka türlü beğenmeleri çokta mümkün değil mi? Bilemedim işte.

Bir de kutlanmamış bir doğum günü vardı bugün. Sağ alt köşedeki saat 01:55i, takvimde gün çarşambayı gösterse de ben uyuyup uyanmadan çıkamıyorum salıdan. Taaa geçen yıldan kalma bir sıfatla hatırlattı telefonum bugünün önemini sağolsun. Hatırlatmasa aklıma bile gelmezdi eminim. Aklıma geldi de ne oldu, aklımda olduğu halde, kutlamak içimden gelmediği için ve bunu bana hissettirdiği için bir kez daha kızdım, o oldu. Ama üzgün müyüm? Gönül rahatlığıyla diyorum ki, HAYIR!

Sonra tam gün bitirken bu şarkı çaldı... Kim anlayacaksa artık...


2 akıllı çıkaramadı:

Şehzade Ali 22 Ağustos 2007 20:58  

Bugün otobüste:

Romi: Abi meydana gider mi?
Şoför: ...
Romi: Meydandan diyorum, geçer mi?
Şoför: ...

Adam cevap bile vermedi.Böyle öküzler var.

mahallenin delisi 22 Ağustos 2007 23:10  

@romanese; ah o otobüs ve minibüs şöförleri apayrı bir yazı hatta kitap konusu olabilir her biri. ben tek celse de kızamıyorum çoğuna ama sana denk gelen sahiden epey tepkisiz bir amcaymış =)

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP