Salı, Eylül 04, 2007

vişne çüRüğü

Yenilendim tazelendim dedim ya bir de bahar temizliğine giriştim. Çok da iyi geldi epey toparlandım yalnız bir kalemimi bulamadım. Yokluğunun epeydir farkındaydım aslında, masada göremeyince çekmecededir diyordum, çekmece de bulamayınca çantama atmışımdır deyip geçiştiriyordum. Dün, kalemin bulunması muhtemel her yere baktım ve fakat yok. Kalem dediğin nedir alınır yenisi elbette, lakin nesnelerle insanlar arasında kurduğum abidik-gubidik bağlantılardan ötürü bu kalemin toptan yok olarak bana bi’şeyler anlatmaya çalıştığını düşünüyorum. Ve bunun üzerine senaryolar yazıyor dahası ilişkilerimle ilgili çıkarsamalar falan yapıyorum. (kimseye normal davranacağımı taahhüt etmemiştim değil mi, bir kalemin bana mesaj verdiğini düşünebilirim dilediğim gibi)

Zaten hatırlanacak başka bir şey yok ya, kahvaltı ettiğimiz gün almıştım kalemi. Bir de batman’li şeker almıştık yanında. Ben batman diye hatırlıyorum ama fişi de buldum temizlik sırasında, şeker-superman yazıyor, hangisini almıştık emin olamadım.13:48 de kesilmiş fiş, herhalde 13:20 de falan girmiş olmalıyız Nezih’e. İçerde epey oyalandığımızı sanıyorum ama o konuda da yanılıyor olabilirim elbette. Zaman göreceli bir kavram nihayetinde. Günlüğüm için kullandığım pilot bitmek üzere olduğundan fırsat bulmuşken bir yenisini almak istemiştim o gün. Onlarca deneme yaparak aldığım halde, eve gelip baktığımda defterin hamuruyla kalemin ucu uyuşmamıştı istediğim gibi. Yeterince akıcı değildi mürekkep, yazarken yoruyordu sanki. Zaten kısa zamanda defteri de yenileyeceğimden o kadar üzerinde durmadım uyumsuzluğun. Sonra o defteri bitmeden değiştirmeye karar verdiğim ve bugüne dek hala yenisini alamadığım için o kaleme de bir süredir ihtiyacım olmadı, diğerlerinin yanında durması gerekiyordu öylece. Ortalıkta görünmediğini ne zaman fark ettim bilmiyorum ama senin ortadan kaybolmaya karar vermenle aynı zamanlara denk geldiği şüphesiz. Bugüne dek aptalca bir temenniyle beni arayacağını sanıyordum. Bugünse biliyorum ki, aramayacaksın! Eğer bir gün beni aramaya karar verirsen senden önce kalem çıkacak ortaya. Çünkü kolay kolay bi’şeyler kaybetmem ben... Lisede kullandığım kalemi bugün kullanmıyorsam tek sebebi kurşun kalem kullanmıyor olmamdır, fakültede Fatih hoca’mın sınavlarına girerken kullandığım kalem de durur hala kalemlikte, ders notları da kitaplıkta elbette. O yüzden bu kalemi de kaybetmediğimi, bir yerlerde unutmadığımı vb. gayet iyi biliyorum. Seninle bağlantılı olabilecek tek nesne oydu ve sen gitmeden önce o gitti.Şimdi de biliyorum ki, sen geleceksen eğer bi’şekilde kalemde ancak o zaman çıkacak ortaya. Yani muhtemelen hiç çıkmayacak =(

Hayatım bir film olsa ve ben de yönetmen olsaydım mesela, bir sonraki kare de elinde bir başka dolma kalemle çıkar gelirdin. Bu kadar! Replikler falan hiç önemli değil ya da dekor ve figüranlar. Çünkü benim repliklerim belli, sen ne söylersen söyle değişmeyecekler. Seninkilerse bugüne dek söylediğin her şey gibi dikkatle dinlenecek sadece. Varsa anlatmak istediğin bi’şeyler dinlerim yine seni, bu kez üstüne tek bir söz söyleyecek değilim, bir sorum var sadece, tek bir basit soru, yanıtlamak istersen onu yanıtlarsın, sonra ben başlarım tiradıma. Verdiğin ya da vermediğin yanıta göre değişecek birkaç yer var tiradın içinde ama ana fikri değişmeyecek cümlelerimin. Sonra da sahne değişecek zaten, film başka bir mekânda devam edecek. Benim filmimde böylesi olurdu, senin filmini bilemem elbette.

Kolay kolay bi’şeyler kaybetmem ben” gibi iddialı bir laf ettim ya, nesnelerden ziyade kaybolan insanları düşündüm de; hangilerini ben kaybettim, hangileri beni kaybetti, hangileri kayboluverdi sessizce, hangileri yaygaralar kopardığı halde çıkıp gidemedi bir türlü diye... Bir kez daha gönül rahatlığıyla söyleyebilirim aynı cümleyi.
Güçlü bağlarla, ağlarla bağlanırım onlara, koruyup saklar, gerekirse savunurum cümle âleme. Gösterilmesi gereken ilgiyi gösterir, (varsa) yapmam gereken her şeyi yaparım hiç erinmeden/gocunmadan. Hayatımın neresinde durduklarını bilirim hepsinin tek tek, bu yüzden işte kolay kolay kaybetmem ben hiçbir şeyi, hiç kimseyi...

0 akıllı çıkaramadı:

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP