Cumartesi, Ocak 12, 2008

sakat mavi

Hiçbir şey yapasım yok. Ne kimseyi göreyim ne de kimseye görüneyim. Hayalet gibi geziyorum ortalıkta. Fakat bugünlerde görünmez olmak, ruh gibi sessizce işimi yapıp çıkmak söz konusu bile değil. Bak benden tavsiye, yeni iş yerinde ya da yeni herhangi bir ortamda bilinirliğini arttırmak istiyorsan tak bir boyunluk, 1 hafta onunla gez. Asansörde karşılaştığın insanlar, yemekhane görevlilileri, kat görevlileri, servis şoförleri aklına gelen gelmeyen herkes “aaa büyük geçmiş olsun, neyiniz var?” diye dalıyor mevzuya. Hatta geçen gün genel müdür yardımcısı bile sormuş, ben konuşurken bilmiyordum kim olduğunu, ertesi gün içeri girerken güvenlik görevlileri “hoş geldiniz bilmem kim hanım” deyince düştü jetonum. Şimdi iyi güzel tanıyorlar da ben o aparattan kurtulunca beni hatırlayıp en azından asansörde karşılaşınca “günaydın” diyecekler mi o da başka bir tartışma konusu. Neyse efenim yine benden sana tavsiye yeni yılda, mübarek günlerde ve gecelerde efenime söyleyeyim yıldız kayınca, iki tane aynı isimden insanın arasında durunca, yolda bulduğun gaz lambasından cin çıkınca, sonracığıma eline sihirli bir değnek geçince ve benzeri her tür durumda önce sağlıklı olmayı dile. Ya da akıllı ol, gecenin köründe sigara içenlere eşlik edeyim diye karlı iş yeri terasına kahve içmeye çıkma, çıktıysan da dur bi’köşede hareketsiz kayıp düşme, düşüyorsan da elindeki kahve bardağını değil kıçını kurtarmayı hesapla önce. Yoksa hem elindeki kahveyi üstüne döker bi’güzel yanarsın, hem küt diye kafanı yere çarpar hem de boynunu zedelediğin için 1 hafta boyunluk takmak zorunda kalırsın. Sonra da böyle “görünmez olmak istiyorum” dediğin bir ruh halindeyken evde yolda parkta sokakta işte seni gören herkesle “geçmiş olsun”laşırsın.

Bugün cumartesi, özlediğim bir sürü arkadaşımı görecektim güya. Koca bayram ve yılbaşı tatilinde kimseyle görüşememiş biri olarak bugün ve yarın için zilyon tane plan yapmıştım hâlbuki. Şimdi yine hepsi suya düştü. Bu halde hiçbir yere gidesim yok, evde kitap okumak istiyorum bütün hafta sonu. Oysa bu soğuk ama güneşli hafta sonunda ne güzel ada keyfi yapılırdı. Fotoğraf çekmeyi de özledim. Ne güzel olurdu yarın bir fayton sefası... Belki sıcak şarap... Âşıklar parkı belki... Ama onun için önce âşık olmak lazım pardon. Neyse işte hepsi hayal sonuçta. Bu 2 günü güzelce dinlenerek geçireyim bari zira pazartesiden itibaren tüm sistem yetkileri tanımlanmış (inşallah) bir personel olarak işimin başına tek başıma oturabileceğim. Nihayet şu eğitim, tanışma, oryantasyon vs zırvalıklar bitti. Bakalım beni neler bekliyor, bakalım yeniden “ben çelik binaların içinde çelik maskeli insanlarla çalışmak istemiyoruuuuuuuuuuuum” naralarını ne zaman atacağım? Nisan-Mayıs dönemi için 1’e 10 veriyorum, bahsiler açılmıştır.

Sahi 3-4 gündür boynumla bu kadar haşır neşir olunca, boyundan boyunluktan bu kadar bahsedince hatırladım. Al Pacino The Devil’s Advocatede ne diyordu:
bir kadının boynu, aklı ve kalbi arasındaki sonsuz savaşta tarafsız bir bölgedir Aklı ve kalbi savaşan bir kadını fethetmek için en doğru taarruz noktasıdır herhalde boynu. Hatta vücut dili eğitimlerinde bile bahsedilir; bir kadın karşı cinsle konuşurken zırt pırt boynuyla, kazağının yakasıyla, kolyesiyle oynuyorsa “hayırlı bir iş” söz konusudur artık. Bu bal gibi ilginin, hoşlanmanın göstergesidir, denir. Ve hatta The Godfather
'da da vardır. Daha filmin en başındaki düğün sahnesinde, Al Pacino ile tanıştırılan hanım kızımız boynundaki inci kolyeyle oynamaktadır. Sahi Al Pacino’nun oynadığı The Scent of a Woman vardı bir de değil mi?

Neyse ben toplayamayacağım bu cümleleri ortak bir noktada. Buyurun buradan yakın:



18 akıllı çıkaramadı:

egemavisi 13 Ocak 2008 11:42  

Büyük geçmiş olsun ilk önce. Bir an önce sağlığına kavuşman dileğiyle. Bir de dediğin gibi boyun önemli. Tecrübeyle sabit. :)

Berrin 13 Ocak 2008 12:54  

yahu bu kadar mı paralel gıder yasantımız :) cuma aksam gunler sonra kendımı odullendırmek ıcın koca bır hamburgerı yerken kas sıkısması oldu boynumda..3 gundur kas gevsetıcılerle bagıra bagıra robot gıbı gezınıyorum..bunlarıda son gayret yazıyorum :) sana da cok gecmıs olsun :)

arzın merkezine yolculuk 13 Ocak 2008 15:10  

Geçmiş olsun. Bi zamanlar annem de kullanmıştı o boyun şeyinden de "anne tıpkı şu boynuna halka takan kabile kadınları gibi seksi oldun" diye dalga geçerken annem de "işinize bakın eşek sıpaları" diye karşılık verip bıyık altından da gülerdi.
Eminim siz de çok seksi olmuşsunuzdur:)
Tekrar çok geçmiş olsun.

Adsız,  13 Ocak 2008 20:48  

şu al pacino sahnesini enteresan şekilde bir haftadan az bir sürede ve de tam üç kez gördüm.
ha dördüncüye hayır demem o ayrı. çok sevmiştim filmi zira. arşivi yoklama zamanı geldi.

son olarak mahallemizin sevgili delisi; o çok sevdiğin sihirli iki kelimeyi söylemeyeceğim merak etme.
sadece take care(:

OYS 13 Ocak 2008 21:00  

sakat mavi miii? allah korusuuunn. ne sakatlığı. geçici bir durum olacak bu sen merak etme hiç..
biraz populerizmin artmış. fena olmamıştır.
yüzüme bile bakmayan insanlar, benim de elim sakatlandığında, bir acır bakıyorlardı ki sorma gitsin:))
bu vesile ile gerçekten bir sürü insanla tanışmıştım. ve elbette birbirinin tekrarı olan yüzlerce baskı şeklinde sakatlanma hikayesi anlamak zorunda kalmıştım.
tekrar geçmiş olsun..

mahallenin delisi 13 Ocak 2008 23:19  

öncelikle geçmiş olsun dilekleriniz için hepinize teşekkür ediyorum. bugün çıkardım aparatımı, onsuz da gayet iyiyim çok şükür.

@egemavisi; asıl yazılması gerekenler o tecrübeler aslında =P bi'ara uzun uzun değinmek lazım bu konuya.

@berrin; ay bu kadar olur hakkaten. yalnız yemek yerken kas sıkışması olabileceğini de ilk kez duydum =) geçmiş olsun.

@arzın merkezine yolculuk; aha aha alemsiniz vallahi =) böyle bir zımbırtıyla seksi olmak ne mümkün. aksine güzelim boynumu ve de sinemi kapattı kendisi.

@rehavi; tango sahnesiyle bu kadar sık karşılaşmanız tesadüf olamaz bence. kainat size bişey söylemeye çalışıyor olmasın =D

@piel roja; ben zaten otomatiğe bağladım. geçmiş olsun diyene teşekkür edip başlıyorum nasıl olduğunu, doktorun neler dediğini anlatmaya. yarından itibaren de kaç kişiyle gerçekten tanışmışız, kaç kişi sırf meraktan sormuş anlayacağım bakalım.

joone 14 Ocak 2008 08:33  

yaw bi sürü şey yazacaktım ben ama sondaki videoyu görünce anca şu cümleyi kurabildim: "şu al pacino bugün gelsin bana........ ehehe"

Berrin 14 Ocak 2008 11:45  

benim boynum zaten arızalıydı,, spor salonunda fazla yuklendım ertesı gunude hamburger yerken basıma bu geldı :)) hala ıyı degılım :)allah rast getırmedı dıyetteyken kacamak yapmayı dıyelım :))

mahallenin delisi 15 Ocak 2008 22:28  

@enteldantel tabi şekerim yollayalım hemen. hangi gün uygun sana? =P

@berrin tabi ya, bir insan hamburger yerken kendini nasıl sakatlayabilir ki =) büyük geçmiş olsun sana da. bu tip kaçamaklar konusunda naçizane tavsiyem kaşık kaşık nutelladır, sakatlık ve yakalanma riski minimumdur sevgiler

QM 16 Ocak 2008 02:42  

efendim, okurken attigim garip kahkahalar bulundugum mekandaki insanlarin dikkatini cekmis olacak ki, donup donup bana bakmak suretiyle tacizlere ugradim..kahkahalar esnasinda basimi geriye atarken'e gecirmis oldugum -sizinkine benzer- boyun incinmesi tehlikesi de cabasi...allahu teala mustehakinizi versin.

Berrin 16 Ocak 2008 17:59  

bende sımdı gülmeye basladım son yorumları okuyunca :) boynu gıden gıdene :)) cuma sabah mr cekılecek..bır atlatayım su mr teranesını bır kac kasık nutella yıyecegım :)

mahallenin delisi 17 Ocak 2008 01:01  

@Question-Marx; amin efenim!allah hepimize hak ettiği neyse onu versin.
çok sevindim okurken eğlendiğinize lakin istirham ediyorum boynunuzu incitmeyiniz. bir günceye 1, bilemedin 2 boyun sakatlığı yeter de artar bile =)

@berrin; =) inşaalah sorunsuz çıkarsın şekerim mr'dan. haberdar ver bari nasıl olduğunu. paralel gidiyoruz diye benim bir daha düşüp kalkmamı bekleme sakın =P

Berrin 19 Ocak 2008 23:22  

ben 2 gun once mr a gıttım ama klostrofım oldugunu net sekılde anladım..az daha ölecektım.ve cektıremedım.sakınlestırıcı ılac verdıler carsamba sabah tekrar gıdecegım..umarım basarabılırım..cok streslıyım bu yuzden :(

mahallenin delisi 20 Ocak 2008 19:14  

hay allah berrin ya, üzüldüm valla. mr olmadan teşhis koyabilcek olsalar yaparlardı herhalde. zaten çok uzun bir işlem değil, kendi kendine kurma neler olacak diye. lunaparktaymışsın gibi, bir uzay mekiği similasyonuna katılıyormuşsun falan gibi düşünmeye çalış. belki işe yarar ;)

Berrin 21 Ocak 2008 09:57  

vallahı ne hayallerle gıttım :) rıcky martın ve turevlerıyle tropıcal bır adada olacaktım :) ama ne mumkun..hayal kurma asamasına bıle gecemedım..ılac belkı ıse yarar olmazsa bır 70 lıgı alıp gıdecegım :)

mahallenin delisi 21 Ocak 2008 20:27  

berrin; deli misin ayol =)) gerçi düşündüm de bence denenebilir bir yöntem, doktorun anlamazsa neden olmasın?

Berrin 25 Ocak 2008 01:04  

70 lıge gerek kalmadı dıyazemle hallettım mr ısını haber vereyım dedım :)

mahallenin delisi 26 Ocak 2008 20:06  

aman pek sevendim berrin'cim ya. haydi geçmişler olsun =)

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP