Pazar, Mayıs 18, 2008

cevapsız laciveRt

Yine sabah oldu. Uyku alınan onca kararı alıp nereye götürüyor? Yerine şişmiş gözleri, ağrıdan çatlayan bir kafatasını nereden bulup getiriyor?

Neden konuşarak anlaşamıyoruz biz?
Ve neden “Ben böyleyim işte…” deyince akan sular duruyor?
Nasıl büyük bir kaçış bu aslında…

“Ben böyleyim, huyum bu.”
Lanet olsun, biliyorum ve anlıyorum!

Gregor yazmış ya hani kocaman, demiş yaTolstoyher şeyi anlamak her şeyi affetmektirdiye.

Anlıyorum, affediyorum ve en korkuncu acıyorum… Üzülüyorum.
Kendi hayallerimi bırakıp onlarınkiler için üzülüyorum. Boşa geçen yılları, kaçırdıkları fırsatlar için üzülüyorum. “Onlara bunu nasıl yaparım?” diye kendimi kemirip duruyorum.

Ben 2 haftadır hazırlandığım projenin lansmanı ertelenince sinirden çıldırıyorum, istifa dilekçeleri yazmaya başlıyorum, 25 yıllık bir projeyi bir gece de paramparça edebilir miyim hiç? Cesur muyum o kadar?

Falan filan işte.
Şimdi yine uzuuuun vadeli planlar yapmak icap ediyor...


3 akıllı çıkaramadı:

gregor samsa 19 Mayıs 2008 23:02  

herşeyi anlayabilirsin, gerekirse herşeyi affedebilirsin ama yazı silmemelisin.

günlüğünün yapraklarını kopartacağına bi daha günlüğüne o yazıları yazacak durumu yaratma diyor ve rectuma dönüyorum.

mahallenin delisi 19 Mayıs 2008 23:31  

gregor; yapraklarımı koparmıyorum ki ben =(
her karıştıran görmesin diye bir kaç sayfa önceye yazdım sadece.
söylediklerimin arkasında dur(a)masam da yazdıklarım orada öylece durmakta.

gregor samsa 20 Mayıs 2008 21:39  

gördüm.
bi şekilde durması iyi olmuş.

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP