mavimtRak biR mim, mimtRak biR mavi

Evet çalıyor duyuyorum, dırı nını dırı nını dırı nını nıı. Acaba ön gözde mi? dırı nını dırı nını dırı nını nıı. I ıh burada da yok. Aa orta cepte galiba. dırı nını dırı nını dırı nını nıı. Eehhh… Çanta tam ortaya boşaltılır, telefon hala inatla çalıyorsa açılır, rahatlanır.
'E çanta ortaya dökülmüşken toparlamak lazım ıvır zıvırı fazlalıkları çıkartalım atalım bari. Aaa hazır çantayı dökmüşken içindekilerin fotoğrafını çekelim mim yazarız bundan belki. ' diyordum kendi kendime ama sırf bunu demek için çalan telefonu bahane edip çantayı yatağın üzerine boca etmiş de olabilirim. Bazı şeyleri illa yapmak istiyorsam çok meşru bahaneler bulabiliyorum o konuda. Bu da bir yetenek olsa gerek diğ mi Sabrina?
5–10 parça küçükbaş eşyayı bir türlü istediğim gibi kadraja sığdıramamış olmam da başlı başına bir yeteneksizlik olsa gerek. Şu kareyi yakalamak için ayarlarını değiştire değiştire 20den fazla fotoğraf çektiğimi kimseye söylemesem isabet olur bence. Bundan da önemlisi altı üstü bir çanta muhteviyatı fotoğrafı için bu kadar detaycı davranmanın zaman kaybından başka bi’şey olmadığını birinin bana söylemesi lazım artık. Aynı kişi gelip çantamı karıştırırsa çok kızarım ama uzaktan benim gösterdiklerime, benim göstermek istediğim açıdan bakmasında bir sakınca yok.
Misal çantama elini atsa çeşitli durumlara uygun (günlük, gece, normal) farklı boyutlarda pedler görür ama ben onları şu 4 çizginin içine koymam. Çantamı karıştıracak olsa o defterin içindekileri okur muhtemelen. Önce birkaç adres, kroki ve telefon görür, biraz sayfaları çevirse bu şarkı kimin acaba diye araştırmak için not alınmış şarkı sözlerini, daha sinemanın karanlığında yazılmış birkaç tokat gibi repliği okur eğer hala merakla sayfaları karıştırıyorsa içimi görür mesela. Dilimin ucunda kadar gelmiş ama söylenmemiş bir cümleyi görür mesela, uyumadan önce gördüğü yıldızların hayatı boyuna görmek istediği yıldızlar olduğunu söyleyen uzun saçlı bir kız da görebilir. O kızın bir hikâye kahramanı olduğunu bilmeden kapatır sayfaları. Kılıfını merak edip beyaz keseyi alınca ipodu görür mesela açar en son çalan şarkıyı duyar, hangi ruh halinde olduğumu anlar belki o şarkıdan. Normalde kimse bir banka zarfını sallamaz ama taahhütlü ibaresini merak edip açarsa tüm mali varlığımın son bir aylık hareketlerini görür. Döviz alış, satış, %14.25ten 10 gün repo, b tipi likit fon alış…
Aylak Adam’ı 2 kez okuduğumu bilmez ama çantamı karıştırırken kitabı açarsa altı çizili cümlelerimi görür. “ama bir gün babanı, başkalarını kovup geleceksin. O zaman keskin ışıkta soyunup açık pencerede sevişeceğiz. Acelem yok benim biliyorsun.” Yanındaki ünleme anlam veremez kaptır kitabı da. O pembeli membeli kalın kitaba bakmaz bile zaten. Benim de sırf öneren kişiyle ortak birkaç cümlemiz olsun diye aldığımı ama kitapta tek bir cümle bile okumadığımı bilmez.
Çantamı karıştıracak olsa, minik şişenin minik pembe kapağı kaldırınca kokumu duyar. Bugüne dek hiçbir kokuda dişi tutturamadığımı bilmese de “bugünkü” ben kokar şişe, koklar. Belki bir sakız atar ağzına belki minik bir parça bitter çikolata. Belki “aşk verir” çikolata gülümser. Yakama kartımı görünce mutlaka üzerindeki fotoğrafa bakar mesela. Cüzdanımı açtığında gördüğü kimlikte fotoğrafın aynısıdır, fark etmez bile belki.
Biri gelip çantamı kurcalarsa kızarım evet. Hazırlıksız yakalanırım o zaman. Ansızın çıplak kalmış gibi, giysilerimin altına sakladığım tüm fazla kilolar, istenmeyen tüyler gibi, çıkar ortaya küçük dünyam. Alışveriş fişlerim, son yediğim yemeğin ıslak mendili, henüz arşivlenmemiş sinema biletlerim, beynimdeki notalarım, kokum, bitmemiş cümlelerim saçılır etrafa…
Beni içindekileri kategorize edip dizdikten sonraysa tüm dünyaya gösterebilirim hiç sorun değil. Hazırlanırım. Toplarım dağınıklığımı, gizleri koyarım küçük gözlere. Sonra başlarım anlatmaya; emektar mavi şemsiyemin beni ne kadar ansız yağmurlardan kurtardığını anlatırım, Rodos’tan buraya benim için kat ettiği yolu çoktan gizli odacıkların birine hapsetmişimdir artık. O sarı çakmağın çantama nereden, nasıl girdiği ve sevgili çakarçakmazçakançakmağımın nereye kaybolduğu hakkında hiçbir fikrim olmasa da çakmaksız çıkmadığımı söylerim sırıtarak. Hayır, çakmak sadece sigara yakmaya yaramaz onu bile anlatırım uzun uzun belki.
Belki de bir gün benim akbilim senin elinden başka bir ele uzatılır. Birlikte küfrederiz otobüslerin kalabalığına belli mi olur…
7 akıllı çıkaramadı:
hımm bu benimkinden de güzel olmuş yahu :)) bu arada senin bana bir mim borcun mu var ben mi yanlış hatırlıyorum acaba :))
Yusuf Atılgan
Aylak Adam
Sevdiğim kelimelerden yapılmış 1 kitap.
alttaki battaniye hoşuma gitti.
kaça aldın?
beenmaya;eeeıııöööuuuuuu... yok yok sen yanlış hatırlıyorsun bacım başka bi'deliyle karıştırdın herhal. benimki zaman aşımıdan takipsizlik kararına bağlanmıştır bu zamana kadar =P
kıyak; sanırım benimde en sevdiğim kitap Aylak Adam.
battaniyeyi kaça aldın deyince acaip düşüncelere daldım ben. çünkü ben daha önce hiç bir battaniyenin satın alıncağını düşünmemişim bugüne kadar. yani battaniye işte doğumdan beri var. öğrenci evimde bile para verip bataniye almadım ben, evdeki battaniyemi taşıdım falan. halbuki battaniyenin ne farkı var ayakkabıdan çantadan, arz-talep dalgasında alınıp satılan bi'mal o da. vay anasını ya...
valla acayip oldum bunu fark edince.
O katlanabilir seyahat diş fırçasından benimde var. Ama ben evde kullanıyorum. Seyahat yapmayı unuttum artık.
Değil mi yahu battaniyeye para mı verilirmiş? =)
buzcevheri; nerdeee seyahat falan, öğle yemeğinden sonra, akşam eve dönülemediği zamanlar için çantada geziyor işte...
bak mesela yastık da öyle. ben ilk doğum günümde battaniye ve yastık hediye edilmesini isteyeceğim ahaliden... tüm ömrümü bunlara para vermeden geçirebilir miyim acaba? =D
geçenlerde okuln kapısında güvenlikçi kadının çantamı ararken dedii şey geldi aklıma.. !milyonlukçu gibi demişti çantama.. Döksem neler çikar içinden..
Bi kız için cantasi aynasidir aslinda.. seninki sen hakkında beni baya aydınlattı..:)
idil Ttotay; bana da geçen gün carrefour'a girerken güvenlikçi kadın "bu kadar ağır ne taşıyorsunuz bütün gün?" dedi. bi'de ben çantayla beraber içimi de döktüğümden gizli pek bi'şey kalmadı zaten =)
Yorum Gönder