Salı, Kasım 25, 2008

kek*

KEK - Nil Karaibrahimgil

2 yumurtayı kırdım önce. 2 bardak şekeri boca ettim üstüne.
Çırptım çırptım çırptım… Beynim mikserin sesinden uyuşana kadar çırptım. Kolum yorulunca kapattım. 1 bardak yoğurda 1 kaşık karbonat attım. Onları köpürtürken radyoda sevdiğim bi’şarkı çıktı koşa koşa gittim sesini açtım. Karbonatlı yoğurdu yumurtaların üstüne döktüm. Şarkı bitene kadar bağıra bağıra söyledim.

bensizdin yıllarcaaaaaaaa
sen neyi aradın
sevgiyi buldun mu
yabancı kollarda mutlu oldun muuuu???


Bitince yine başladım çırpmaya. Çok sürmedi bu sefer. Bir bardak sıvı yağı damla damla akıttım karışımın içine. Karıştıkça sarardı rengi.

3 Bardak unu eledim. Kar yağdırdım bütün tezgâha.

Buzdolabını açtım. Reklamlar başlamıştı radyoda, kulağımı tırmaladı gittim kanalı değiştirdim. Dolabın kapağını açık bıraktım diye kendime kızdım, eğilip sebzelikten havuçları çıkardım. Güzelce yıkadım. Soydum.

Sevgi emek ister ya, havuçlu kek öyle bi’şeymiş meğer. Yok valla filmle bir alakası.

Ö geldi aklıma. M havuç salatasını çok severdi, bize her yemeğe gelişinde yapardık mutlaka. Arada bir havuç salatası bana kalırdı da Ö mümkün değil yaptırmazdı. Hem söylenirdi yaparken hem de illa yapardı. 2 büyük havucu rendelerken fark ettim ki sıkıcı ve sinir bozucu bi’şey havuç rendelemek. Sert, yorucu. Ve asla sonuna kadar rendelenmiyor en son parça çöpe atmaya kıyılamayıp hep ağza atılıyor. Ö rendeyle cebelleşirken M nin yanında dikilip o son parçaları ağzına attığını hatırlıyorum. Yardım etmeyişinde maçoluk yoktu bilirdim ama neden her şeyi yapan adam o havuç salatasına hiç elini atmazdı yıllar sonra ben havuçları rendelerken anladım. Ve Ö nün açlıktan ölürken bile masaya geç oturmamız pahasına o salatayı inatla yapışını. Ve onların bugün minik yavrularıyla mutlu bir çift olmalarını benimse hala havuçlu kekten hayat dersi çıkarmaya çalışan bir…

you love blow and i love puff

Ellerim havuçluydu bu sefer kendi sesimi yükselttim.

and life is like a pipe
and i'm a tiny penny rolling up the walls inside


1 Kaşık tarçını havuçlara, havuçları keke karıştırdım. Tepsiyi yağladım. Fırını 180°C ye telefonun hatırlatmasını 40 dakikaya ayarladım.

Günlerden pazardı, çayın suyunu koyup gazetenin sudokusunu çözmeye başladım. Radyoyu kapattım.




*dibinin notu:
kek macarca mavi demekmiş

en dibinin notu: bardaklar su bardağı, kaşıklar tatlı kaşığı, içi çabuk pişmiyor 40 dakikadan sonra 150°C de 10-15 dakika daha kalıyor, şeker azaltılabilir, amy winehouse'a karaoke yapmak yerine ceviz dövülebilir.

dibinin körü: havuçları boşver kakaolu neyine yetmiyor.


10 akıllı çıkaramadı:

Buzcevheri 25 Kasım 2008 15:01  

Bir zamanlar Nilüfer Turizm otobüslerinde şirket kendi keklerini verirdi. İşte o kek yediğim en güzel kekti. Artık kek yemiyorum.

Buzcevheri 25 Kasım 2008 15:02  

Zaten keki sevmiyorum. Ama o kek başkaydı. =P

mahallenin delisi 25 Kasım 2008 21:17  

turuncu; canım istediğin zaman haber et "beraber olsun" ;)

buzcevheri; ah o otobüs kekleri! herkesin en az bir tane anısı vardır sanıyorum onlarla. ama havuçlu-tarçınlı karaoke kekimle kıyaslatmam ben uyduruk şeyleri.
hem bi'kere kek sevilmez mi yahu. sen güzelini yememişsin ondan sevmiyorsun bence =P

!reDanDark! 25 Kasım 2008 21:34  

ellerine sağlik.. :)

joone 25 Kasım 2008 22:21  

kekle uğraşmaktansa nar sıkar içine absoult atarım... bir iki de buz atarım soğutsun içimi....
hem sigarayla güzel olur.. hem o'nu unutturur.. hem de "her nereye gidersen" diyen şarkıya daha bi yakışır.. evet evet.

mahallenin delisi 25 Kasım 2008 22:40  

idil Ttotay; zor bi'tarif valla biraz daha deneyimli eller istiyor =)

enteldantel; "o'nu unutturur" diyorsun. garantisi var mı bunun? hayır varsa bundan sonra bütün yatırımı absolut'a yapayım ben, yumurtaydı undu saf mıyım neyim?

!reDanDark! 29 Kasım 2008 01:23  

deneyim denen şey deneye deneye kazanılır adı üstünde:) ellerin sağlikli olsun ki aynı yemekleri tekrar tekrar yapabilesin diye açikliyodu ya bi reklam o cümleyi.. Aynen öle işte:)

joone 30 Kasım 2008 20:00  

valla ben bir tek babamı unutamadım hayatta............

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP