dost mavi
Şarabın tatlı keyfiyle başımı göğsüne yaslayabildiğim, “ama ben böyle hiç güzel değilim ki” ye cevap, çekip saçlarımdan öpebilen, ellerimi avuçlarının arasına aldığında sadece buz kesmiş parmaklarımı değil yüreğimi ısıtan adamlar var.
LAR onlar evet. 1 değil, 2 den bile çokLAR. 3 ten fazlası gerçek olamaz zaten, gerçekliğinden şüphe etmeyeceğim kadar çoklar.
Aylarca, yıllarca ortalıkta görünmeyip, bir hafta sonu içinde beni nefessiz bırakacak kadar ruhuma can üfleyenler onlar. Hiç bitmesin istediğim yollarda, hiç bitmesin istediğim anlarda başımı omzuna yasladıklarım onlar. Aylardan sonra, mor defterimin kapağını açıp, sayfalarca yazdıranlar onlar.
Oturup yazdım evet, cümle cümle anlattım sen'i.
İçimden ne geçtiyse...Apaçık. O cümleler sadece bana ait ama senin olmasını istediklerimde gizli kalsın istemedim. Ben buraya ne zaman duygularımı yazdıysam mahvoldu o ilişkiler. Bunu bile bile yazıyorsam hala adam olmaz zaten benden. Bunu bile üstüne bir de şarkı ekliyorsam gerçekten hak etmiyorum bu ilişkileri demektir.
in a manner of speaking - nouvelle vague