çamuRlu mavi
Hayat öznesi yükleminden bağımsız cümlelerden anlamlı bir bütün çıkartabilmektir.
*bence şimdi, “aşık mı oluyorum” dedin sanki sen. Sevişmeden aşık olanlarla, terlemeden sevişenler mi sizle bizken senle ben olanlar. Hayır, karışık değil aslında. Uyurken bilmek gibi yalnız uyanacağımızı, yine de uyanınca evin içindeki tıkırtıları dinlemek gibi.
*bir şeylere varınca o vardığım şeyleri beni bi’şeylere dönüştüreceğini sanıyorum. Bir büyük yanılgı daha. Tatile gidince; yüzünde akşamdan kalma sevişmenin gülümsemesiyle bisiklete binerken saçları ve beyaz elbisesinin etekleri rüzgarla savrulan yanık tenli mutlu kız olacağımı sanıyorum. İşe giderken, laptop çantası omzunda bir elinde kahvesi bir elinde blackberrysi, yüksek topuklarının üstünde seke seke koşturan mutlu bir kız olacağımı sanıyorum. Okula başlayınca... oysa saçlarım rüzgarda savrulamayacak kadar kısa hala, oysa bir laptopum yok hala ve blackberryim sadece biletixle idefixten gelen etkinlik haberlerini veriyor düzenli olarak.
Derken hayatın “geçiciliğini” kavramaktı hayat. Cümleye kaldığı yerden değil bambaşka bir sondan başlamaktı.
Dünle bugünün arasındaydı sadece hayat.. Ölümle yaşamı ayıran taşkın bir selin damlalarındaydı.
*bir gün önce mutlu mesut güneşli hayaller kurarken bir gün sonra yağmurla birlikte bütün gün ağlamak gibi.
*bir gün önce “İstanbul”lu ve hatta “Boğaziçi”li olmakken, bir gün sonra büyük şehrin küçük deresinin “halkalarında” boğulmak gibi.
*bir gün önce anneyle, babayla kavga bağırış yatıp, ertesi sabah kapıdan girer girmez “ya ben ölüyordum” diye boyunlarına sarılmak gibi.
*bir gün önce 40 çeşitli sofrada “Allah seni bizden ayırmasın”ken bir gün sonra aynı masada çorba-makarna yapayalnız yemek yemek gibi
*bir gün önce “vay anasını mavi”yken bir gün sonra “neredeyse ölü siyah” gibi.
Hayat her şeye rağmen kaldığın yerden devam edebilmekti aslında, çamurlar hiç akmamış, insanlar hiç ölmemiş gibi...
0 akıllı çıkaramadı:
Yorum Gönder