Çarşamba, Aralık 02, 2009

tatsız mavi

An itibariyle açtığım word sayfasında ödev yazmak yerine günce yazmak işini girişmiş olmamdan çıkardığımız sonuç nedir? Ben buradaki yüksek lisansı çoktan gözden çıkarmışım demektir. 4 gün tatilim olmasına rağmen nasıl bu kadar umursamaz davranabiliyorum, şaşıyorum kendime. Oysa bu üniversite bana daha lazım!

Ben hala işten nasıl izin alacağımın derdindeyim. Lütfen beni kovsunlar artık. Paramı da versinler tabi kovarken. İşe gitmeye devam ettiğim sürece benden bir cacık olmayacak. Bu hızla gidersem, 2011 güzüne bile yetişemeyeceğim zaten.

Facebook hesabımı açtım bugün. Açmaz olaydım. En yakın arkadaşlarımdan biri evlenmiş. Hiiç haberim olmamış. Üni.de en sinir olduğum hatunlardan biri evlenmiş, doğurmuş, bir aile saadeti, bir çocukta yaparım kariyerde pozları koymuş ki albüme akıllara zarar. İlkokul arkadaşlarımdan biri dünyayı geziyor, bir diğeri çoktan genel müdür olmuş.

Sevgilimin eski fotolarına baktım. Yüzü hep gülen, kocaman yürekli bir hobbit’le birlikteyim ben. Tatildeki fotoğraflarımızı açtım sonra. Sevgili olarak hiç fotoğrafımız yok galiba hala...
Bir dizginleme hali ki, nasıl yoruyor belli değil. Neden akışına bırakmıyorum? Diye başlarsam şimdi bir dizi soru işareti koyabilirim arkasından. Oysa garip bir şekilde bu ilişki de soruları hep o soruyor. En uzun sorum “bakmak derken?” oluyor. “ben sana bakarım” dediğinde. O “olmak istediğim ben”i bir yana atıyor, içimde kaç zamandır büyüttüğüm ama herkeslerden sakındığım, kimselere göstermediği beni görüyor, dokunuyor, konuşuyor onunla. O yüzden galiba, yanımdayken tüm soru işaretlerim uçuyor, ne zaman ki bırakıyor elimi, diğerlerim üşüşüyor zihnime, “ama”larla. En çokta bu güne kadar inşa ettiğim o “olmak istediğim ben”i kaybederim diye korkuyorum. Bir dizginleme hali ki, nasıl yoruyor belli değil...

Bir daha böyle bir ilaç içersem, 2 olsun. 2 bile olmasın. Allahım bu nasıl bir eziyet böyle. İnsan 10 gün aralıksız kanayabilir mi? Vücut şişliği, giderek artan sivilcelerim ve gerginliğim de cabası üstelik. Kendime bunu yaptığıma inanamıyorum. Ve çok çok çok kızıyorum. Korktuğumu dile getirmemek için kızgınlığıma oynuyorum bu da ayrıca kayıtlara geçsin. Ayrıca hala doktora gitmemiş olmam da özel korkaklık oscarını hak ediyor, bu da kayıtlara geçsin.

Bu gel-git ruh halimi de dengesi bozulmuş hormonlarıma mal edip, saatin 02.30 olduğunu ve koskoca bir Salı gününü, özlenen bir arkadaşla içilen 2 saatlik kahve içme molası dışında hiçbir şey yapmadan geçirdiğimi beyan edip yatıyorum.

3 akıllı çıkaramadı:

matias 3 Aralık 2009 03:18  

hala uyuyor olamazsın:)

S 7 Aralık 2009 05:52  

bambaska ve kotu bir sebepten oturu 15 gundur kanayan bir insan olarak, seni benden daha iyi kimsenin anlayamayacagini dusunmekteyim beybi

mahallenin delisi 15 Aralık 2009 04:03  

matias; uyandığımda pek söylenemez.

fakeangel; ya sahi doktor, tahlil falan diyordun bi'ara sen. her şey yolunda mı cicim?

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP