gRi biR sabah
Uyudum mu ben şimdi?
Yeni bir güne mi uyandım yani?
Bu içimdeki sıkıntı, bu yüreğimde ki ağırlık, bu aynada inleye inleye ağlayan, şişko surat kimin?
“bu gece kal” dedi sevgilim. Film izliyorduk, yalnızdık. Kucağında uyukluyordum. Kalamazdım. Kalamadım.
Korkağın tekiyim çünkü ben.
Ve korkağın önde gideni olduğum için gidiyorum dünyanın öbür ucuna da. Korkularımın üstüne gidemediğim için kaçıyorum.
O “kal” dediği için ve ben kalamayacağımı bildiğim için, erkenden “hadi beni eve bırak” dedim. Burada daha fazla ısrar etmesin ve ben de daha fazla reddetmek zorunda kalmayayım diye, yanından ayrılıverdiğim bu 1-2 saatleri orada yana yana özlemeyecek miyim? Yanında olma fırsatım varken, bırakıp gittiğim için yemeyecek miyim kendi kendimi?
Allah’ım al bu kalbi içimden. İkisini de sevmek istemiyorum ben bu adamların artık. Ne Sevgilimi ne de Babamı. İkisine de yalan söylemek istemiyorum, ikisini de üzmek istemiyorum ve ikisinden de vazgeçmek istemediğim halde, ikisini de terk ediyorum.
Ne kadar zaman kaldı sahi?
Bir de sala okunuyor sabahın bu vakti.
Ölüm’de var diye hatırlatıyor.
Acıdan, kederden ölemediği zaman
Ağlar da ağlarmış insan…