Çarşamba, Ağustos 15, 2007

en güzel yalanlaR[ım]

Ben bu mim dalgalarına bayılıyorum valla. Kaynağını bulacağım diye oradan oraya savrulup duruyorum. Bi’de bir noktadan sonra sahiden başlangıca ulaşmak güçleşiyor, bir kişi bi’kaç kişi tarafından mimleniyor, aile ağacı gibi iş dallanıp budaklanıyor falan =D Bu kez sanal iletişime 3-4 gün ara verdiğimden biraz daha fazla gezindim sayfalar arasında kaynağı bulabilmek için, nihayetinde buldum tabi. Can’ın Defteri’nden çıkmış fikir bu kez. En güzel yalanlarım diye başlamış yeni mim dalgası. Sağolsun pası tanrıça Artemis attı bana da.

Yalanlar ilgili daha önce sorularım olmuştu. O günden bugüne yalanla ilgili şöyle bir tez daha geliştirdim. Hiç kimse aslında yalan söylemek “zorunda kalmaz.” En büyük kaçış yolu bu yalan söyleyen için çoğu zaman, "yalan söylemek zorunda kaldım" deyip çıkmaya çalışıyoruz işin içinden. Ben de diyorum ki, ne olursa olsun yalan bir zorunluluktan doğamaz. Bir insan içinde bulunduğu durumda yalan söylemeye “karar verir.” Yani doğruyu söylediğinde olacaklara katlanmak istemediği için yalan söylemeyi tercih eder. Kimse zorla yalan söylemez. Bu yüzden her yalan aşamasında kendime bunu soruyorum. Ve eğer her şeye rağmen yalan söylemeye karar verdiysem, çok iyi bir yalancı oluyorum. Bu iyi bi’şey mi kötü bi’şey mi bilmiyorum. İyi bir yalancı olmak için fil gibi bir hafızaya sahip olmak lazım her şeyden önce. Söylediğiniz yalanlara uygun, destekleyici yalanlarla onu süslemek lazım. Ve ben tüm bunlara da zihinsel aktivite gözüyle bakıyorum aslında =) hem yaratıcılığı, hem de uzun vadeli hafızayı güçlendiren egzersizler oluyor söylediğim yalanlar =D o yüzden ben söylediğim tüm yalanları seviyorum, onların hepsine hayal gücümü katıyorum çünkü. Öte yandan elbette tasvip ettiğimiz bir durum değil yalancılık. Kötü bir huy. Yapmamak lazım. Ama eğer birisi ortaya çıkma olasılığını göze alıp yalan söylemeyi tercih ediyorsa, bu tercihin ona neler kaybettireceğini de göze almış demektir. Bu yüzden yalancıları en ağır şekilde cezalandırmaya hakkımız var her zaman =D

Neyse bu uzun girizgâhtan ve itiraflardan sonra gelelim en sevdiğim yalanlara:
  • Geç kaldığım bir yere giderken, eğer hala evden çıkmadan yakalandıysam, orjinal yalanlar uyduruyorum ve bunları çok seviyorum : “ya tam çıktım evden, balığın yemini vermeyi unutmuşum, döndüm ona yemini verdim şimdi kapıdayım geliyorum hemen” ya da “ay çıktım çıktım da çocuklar aşağıda bisikletin lastiğini indirmişler, onları yakaladım, iki saattir kulaklarından tavana asmakla meşgulüm hepsini, aa taksi haydi kapadım ben geliyorum” Böyle uzun cümleler kuruyorsam hala evden çıkamamışım demektir ;)
  • Hazırladığım bir yemeğin, tatlının tadının beğenilmediğini anlayınca hemen ölçülerle ilgili, tarifi aldığım kitap ya da kişi ile ilgili suçlayıcı yalanlara girişiyorum. Bunları da seviyorum çünkü benim ne kadar özenle hazırladığımı bilenler “ya Ğ’ye ait olduğunu bilsem bu tarifin yapmazdım. İnternette ölçülerine çok güvendiğim bir sitede yayınlamışlar, ben de O’na güvendim...” diye başladığım bir tiradı, “iyi de buna sadece limon kabuğu rendesi koyman lazımken sen bütün limonu sıkmışsın sanki şekerim, bildiğin ekşi olmuş ama güzel yani değişik =D” diyerek bölünce hem hatamı anlamış oluyorum, hem de sofrada ki herkese eğlence çıkıyor.
  • Sonraaaa insanları barıştırmak için söylediğim yalanları seviyorum. (gerçi bunlar zaman zaman başıma iş açıyor ama fark edilene kadar üzerinde epey çalıştığım için ve iki tarafından da aslında çoktan yumuşamaya hazırken nasıl naz yaptığını izlemeye imkân verdiği için, hem yalan teorisi alanında hem de pratikte kendi ilişkilerim adına bana çok şey kazandırıyor) örneğin dargın bir çiftin arasına girip önce kız tarafına “ya bak aslında seninle konuşmamı O istedi ama ‘sakın haberi olmasın’ dedi, ben de söz verdim o’na sen de çaktırma sakın bu durumu” diyerek ağzından laf alıp, erkek tarafına gidip, “bak burada olduğumdan haberi yok duyarsa bacaklarımı kırar, aslında o şuna şuna bozulmuş, sen de şöyle-böyle deyince darılmış, özür falan da beklemiyor aslında, o gece iyi geceler mesajı atsaydı ben büyütmezdim durumu ama atmayınca ben de aramadım...” Tabi idare etmek için tek ayak üstünde kırk takla atmam gerekiyor ama seviyorum bunları da valla.

Eh tabi mim dalgası en sevdiğim yalanlar olunca, insan en şirin en zararsız yalanlarını seçiyor arşivden, benim de sevdiğim yalanlarım bunlar.

Şİmdi en sevdiği yalanları paylaşmak üzere sahneye rehavet’i, çalışamıyoruz ekibini (artık kimler almak isterse pası alabilir), ve e-vren’i davet ediyorum. Bi'de Elif ilk pasımı almamıştı ve hala kayıp, her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsa en sevdiği yalanlardan bahsetsin bize istiyorum.

Top sizde buyurun bakalım =)

5 akıllı çıkaramadı:

falyanos 15 Ağustos 2007 16:46  

yaptığı bğir hatadan dolayı pişman olan bi arkadaşıma kendini iyi hissetmesi için ya aslında sen bilmion ama ben de vakti zamanında hatta önceki hayatımda buna çok benzer bişe yapmıştım türünden yalanlarım...
arkadaşların kendini ii hissetmesi için kabul edilebilr benim açımdan.

mahallenin delisi 16 Ağustos 2007 15:43  

@falyanos; ah arkadaşlar için söylediğimiz yalanlar...bence de en kabul edilebilebilir yalanların başında onlar var =)

Adsız,  17 Ağustos 2007 09:14  

yazacağımdır. az biraz zaman :)

Goddess Artemis 17 Ağustos 2007 09:38  

@ mahallenin delisi:

Arkadaşım, ben mi kafayı üşüttüm, olmayan yazıları görüyorum? Yoksa bu post'tan sonra yazıp yayımladığın ve yine "yalan"larla ilgili yazını kaldırdın mı? Hani "gerçek seni özgür kılar"dan alıntı yaparak, bir şeyler sormuştun? Çünkü böyle bir yazıyı, RSS reader'ımdan okuduğuma yemin edebilirim! Yorum yazmak için arandım, ama bulamadım!

mahallenin delisi 17 Ağustos 2007 12:17  

@rehavet; paşa keyfiniz bilir efenim istediğiniz zaman. biz her daim takipteyiz nasılsa =)

@goddess artemis; yok canım yok bir kafa üşütmesi söz konusu değil (senin açından en azından). yazıyı kaldırdım. kafam ve iç işlerim fazlasıyla karışmış durumda, sorularıma kendi yanıtlarımı bulmam gerekiyor sanırım, galiba, muhtemelen...

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP