Cuma, Ocak 18, 2008

mim'sel mevzulaR

Tanrıça Artemis beni sobelemişti sahi. Hazır deli deli sayıklayacak halim yokken şu mim hadisesini yazayım dedim ben de. Konu "yapmak zorunda olduğumuz halde bir türlü yapmadığımız kolay işler".

Hımm... şimdi bi’işe "kolay" dediysem o işi genelde yapar, aradan çıkarırım. Ama iş üşengeçliğe geldi mi neler var neler. Bi’kere kuaför konusunda acayip üşengeç bir insanım. Aslında pek itiraf etmemek lazım bu konuyu ama öyle valla. Son 2 aydır saçımı kestireceğim örneğin, ilk karar verdiğimde kestirseydim şimdiye kadar yeniden model değişikliği bile yapabilirdim ama nerdeee.

Sonracığıma çalışma masasını derleyip toplamak da böyle bir iş benim için. Çalışacağım alanın mutlaka düzenli olması gerekiyor ama dağınıklık olmayınca da huzurlu hissetmiyorum. Çok derli toplu yerler bana “yaşanmış” hissettirmiyor. Hani mutfakta bulaşık çıkmıyorsa o evde yemek yenmiyordur ya onun gibi; kâğıtlar kalemler, kalemlikler ataşlar, not kağıtları, takvimler vb. ortalığa saçılmadan olmuyor.

Bi’de bazen bulaşık makinesini boşaltmak acayip zor geliyor. Nasıl gözümde büyüyor anlatamam. Kaçacak delik arıyorum ihalesi bana kalmasın diye.

Ben de Şehirde Bulunmuş Defter’i, Gülçin’i ve de Berrin’i mimliyorum efenim. Haydi kolay gele.

5 akıllı çıkaramadı:

Adsız,  18 Ocak 2008 22:26  

kareli defterde, bulaşıkları yerleştirme sıkıntısı için, yan yana iki bulaşık makinesi öneriliyordu (: fena fikir değil aslında, ne dersin?

gülçin 19 Ocak 2008 21:25  

sevgili deli,
ben bu mimle mimlendiydim :) bu yüzden senin mimine cevap veremeyeceğim, bir dahakine inşallah :))

not: sevgili lyn, iki bulaşık makinası iki kat daha fazla bardak tabak çanak iyiacı doğurmaz mı??

sevgiler

Lyn 19 Ocak 2008 23:08  

merhaba gülçin,
hayır, sadece dolaba/rafa kaldırma derdini ortadan kaldırıyor (: yani kirlileri bir makinede biriktirip yıkıyoruz, sonra dolaba kaldırmadan direkt makineden alıp kullanıyoruz. kirlenenleri, yandaki diğer makinede biriktirip yıkıyoruz. temizler birinde, kirliler diğerinde olan bir döngü yaşanıyor (:

Berrin 19 Ocak 2008 23:23  

yani gelip bakmasak mimlendıgımızden haberımız olmayacak :) bır kuş ucuruverseydın :)

mahallenin delisi 20 Ocak 2008 19:29  

lyn bu fikri yıllar önce yazlıkta ki komşumuz söylediğinde duymuştum ilk kez. anneme her seferinde bu dahiyane fikri tekrarlıyorum lakin kendisi "çok para kazanınca kendi evine kurarsın, ben uğraşamam o kadar çok çatal bıçakla" deyip çıkıyor işin içinden.

gülçin, e bu kadar körlük olur. aynı yazı içerisinde mimlenmişiz zaten. hadi bu da bir yana ben senin kitapalrın ve dvd'lerinle ilgili yazdığın yazıyı okudum. atık ihalelerini kaçırdığım için hayıflandım ve yorum yazmaya niyetlendim ama yazı tarihi üzerinden zaman geçtiği için vazgeçtim. yani gayet farkındayım konuya ilgili olarak mimlendiğinin ama buna rağmen atmışım pası. delidir ne yapsa yeridir'e sığınıp, daha tikkatli bir okur olacağıma söz veriyorum =)

ps. annem de tamamen senin gibi bir teşhisle kapattı konuyu belirttiğim üzere. halbusi ne büyük kolaylık, oradan al oraya, oradan al beriye koy. ohh, mis!

berrin doğru diyosun da bence mimi böyle yazıyı okurken "aa beni de mimlemiş" diye fark etmek daha eğlenceli, o yüzden pek mesaj bırakmıyorum ben bu konuda.

yazar (mı)(?) efenim size sonuç bildirmek benim haddime mi düşmüş. benden eskisiniz siz bu alemde.
öpüyorum hasretle :X

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP