kaRmaşık mavi
Ben demiştim!
Kolay kolay kaybetmem bi’şeyi demiştim!
Nitekim buldum. Kaybettiğim kalemimi buldum.
Ne demeli ne yazmalı nasıl yorumlamalıyım bu durumu bilmiyorum. Dönüp dönüp bakıyorum yazdıklarıma. Kaleme. Benim olmayan fotoğraflara. Tesadüflere. Nihayet bu gece kurabildiğim msn’e… Habire başlamadan biten gel-git yumağına. Bir vazgeçemeyiş mi bu? Ego mu? Görünmez ve kopmaz bir bağ mı? Hiç bağlanamayan bir yumak mı?
Bilmiyorum.
Bildiğim kalemi bulduğum.
Bildiğim, "Seninle bağlantılı olabilecek tek nesne oydu ve sen gitmeden önce o gitti.Şimdi de biliyorum ki, sen geleceksen eğer bi’şekilde kalemde ancak o zaman çıkacak ortaya. Yani muhtemelen hiç çıkmayacak" dediğim halde kalemin ortaya çıktığı…
Bildiğim, yorgun olduğum. Olup bitenleri kimseye enikonu anlatamamaktan dolayı yorulduğum. İçimde birike birike taştığım.
Bildiğim baharın geldiği. Baharın yorgunluk getirdiği.
Bildiğim… Kalemi bulduğum.
Bildiğim... Bu cümleyi ancak bu kadar toplayabildiğim
1 akıllı çıkaramadı:
sevgili deli; kalemde gitti, adamda. ikisi de sonsuza kadar kayıp artık. kalemi bir daha bulamazsın biliyorsun elinden kayıp düştü ve kayboldu. adamsa senin hiç elini tutmadı, arkasını döndü ve gitti. geçti ve bitti...
Yorum Gönder