kazım'ın son duRumu
Ben baştan ayağa bir zamanlama hatasıyım. Dünyaya gelişim, okuduğum okullar, yaptığım işler. Hep yanlış zamanda yanlış yerde oluyorum. Ha, bunun saat mevzusuyla ne alakası var, yok aslında. Yani varda çok uzun alaka şimdi bağlayamayacağım ikisini birbirine. ,
Nihayet kararımı verdim, e şıkkını sipariş ettim. Siparişi vermeden önce satıcı zibilyon tane soru sorduğumdan mıdır nedir, satıcı bir türlü siparişi onaylayıp kargoya vermedi. Ben de iptal ettim sonunda, satmaya niyetin yoksa ben de alıcam diye peşinden koşamam herhalde.
Sonra dün işe gitmedim, Kadıköy’e Salı pazarına gittim. Nasıl özlemişim sal-pa’da gezinmeyi. Pek bi’şey alamadım ama insanları izlemek, satıcıları dinlemek bile keyifli. Bi’de ben çocukluğumdan beri çok severim pazarları zaten. Doncuların, parçacıların tezgâhlarında didik bi’şeyler karıştırmayı. Velhasılı, gittim hasret giderdim bi’güzel. Bu arada Abi’nin dediği gibi 5 milyona şahana saatler satan saatçilere de rastladım. Bir tanesi hele, gitti-gidiyorda gördüğüm neredeyse bütün şekilli saatler adamın tezgâhında var. Hemide sadece 20 lira! Yahu şimdi şu benim saatte buralarda bi’yerde olsa derken, ta-ta! Benim e şıkkı ilerden bana göz kırpmakta. Gittim yanına baktım kadranı beyaz. “Yok mu” dedim “bunun siyahı”. “Abla geçen hafta siyah getirdim beyaz sordular bu hafta beyaz getirdim siyahını soruyorsunuz” dedi satıcı. “Eee 2 sini de getir madem, niye birini alıp birini bırakıyorsun” deyince güldü gevrek gevrek “bak bi’de şu var” diye başka bi’saate yeltenecek oldu. “Ben bunun siyah kadranlısını istiyorum” dedim. Gitti arabaya baktı. Yok! “Abla sen haftaya gel ben sana siyahını getircem” diye söz verdi. Mutlaka geleyim diye de bana pazarda yerini tarif etti.
İşini böyle yapan adamları seviyorum ben. Satmaya niyeti var adamın. Ben de alıcıyım belli, her yolu her koşulu deniyor kendince. Bi’de bazıları var “şu kaç para?” diye sorunca bile ağzının içinde yuvarlıyor lafı. Alasım varsa bile almıyorum onlardan bi’şey, başka yerde 3 kuruş fazla veririm adam gibi hizmet alırım. Hiç de gocunmam.
Ha ben saat diyordum di mi? Haftaya Salı işe gitmemek için ne bahane bulsam acaba? Bi’de “amirim” çakar mı acaba 2 Salı üst üsüte tüyünce alışverişe gittiğimi. Yahu zaten şirketten bağlanıp duruyorum bloggera, kadının bi’gözü benim ekranda sürekli. Bu aralar yakalanmazsak iyidir. Temkinli olmak lazım.
Hiii! Güncemin şirkette öğrenildiğini düşündüm de bir an! Dağlara taşlara! Bi’yerlere de taşınamam valla, çok dikkatli olmam lazım çok!
2 akıllı çıkaramadı:
Ben o kalabalık içinde gezmektense, o curcunayı kenardan izlemeyi yeğlerim. Ben curcuna izleme meraklısıyım. Boş zamanlarımda hep curcuna izlerim. =)
Uzun zamandır uğrayamamıştım affola..
buzcevheri; izlemesi de keyfilidir muhtemelen ama içinde gezinmeden tadı çıkmaz ki curcunanın ;)
rica ederim efenim, readerlar bunun için varlar =P
Yorum Gönder