Çarşamba, Temmuz 07, 2010

duRgun mavi

Bir kampus kafesinde oturmuş, arkadaşlarımı bekliyorum. Kırmızı siyah rahat koltuklar, kablosuz internet, püfür püfür bir klima, güzel hafif bir müzik, plazma tv.lerde gösterilen komik videolar, elimin alışık olmadığı minik bir netbook, ayaklarımı koltuğa uzatmış yazı yazıyorum.

Ne yazıyorum.
Ne düşünüyorsam onu yazmaya çalışıyorum. aslında şu anda bir adet writing egzersizi yapıyor olmam gerekiyordu."many families have important traditions that family member share. what is one of your familiy's important traditions? use specifik reasond and details
support your response"

Umarım cumartesi günü toefl'da da böyle bir konu çıkmaz, ya da ‘one of your memorable diner’ falan demezler. Gerçi bu tip topicler için birer uydurma hikâyem var ama ‘sizce erken yaşta evlilik mi daha iyidir yoksa 30dan sonraki evlilik mi’ ya da şu yukarıdaki gibi topicler çıkarsa sınavın ortasında ağlamaya başlayabilirim. Hiç belli olmaz.

Ne yazıyorum.
Aklımdakini dile getirmemek için aklımda varmış gibi yaptıklarımı yazıyorum.
Geçen gün sınıfta sırf yeni öğrendiğim bir kelimeyi cümle içinde kullanmak için, ruh halimi ele verdim. Benim yine uydurma bir speaking yaptığımı sanan hoca, kelimeyi güzel kullandın ama o kavram çok daha umutsuz durumlarda kullanılıyor gibi bir feedback verince (ki kelimeyi buraya yazmaktan niye bu kadar imtina ettim acaba) ‘No no’ dedim. ‘it excatly describes my mood.’ Şaşırdı. ‘Yok canım o kadar da değil’ falan dedi. Dedim ‘daha beteri varsa o bile olur’ gülüştük falan. Ara verdiğimizde, beylerden biri “sen yüzüğünü takmıyor musun artık” dedi. ‘Yok’ dedim ‘artık bir yüzüğüm yok…’

Ne yazıyorum.
Ne yazması yahu buna yazmak mı denir?!
Yazamıyorum...

Seaweed from Tell No One on Vimeo.

2 akıllı çıkaramadı:

hep 10 Temmuz 2010 01:51  

Akıllı olduğumu iddia etmiyorum zaten de, bu taşı çıkarmak çok zor be deli.
Aşkın doğasında var medler cezirler. Vazgeçmek, aşk varken mümkün mü sence? Aşıksa-n bu kadar kolay değil bitmesi. Bitmez merak etme. Uğruna savaşmayı göze alırsan-ız ağrısı-sancısı biter bir gün emin ol. Bunları hatırlamazsınız bile birgün dönüp baktığınızda.
Biliyorsun ki O da seni seviyor, O da acı çekip özlüyor.
Su akacak, yatağını bulacak.
Bekle.

mahallenin delisi 11 Temmuz 2010 13:00  

hep; "uğruna savaşmayı göze almak"
ve "beklemek"
anahtar kelimeler sanırım.
ama ikisi içinde geçerli kredim olmadığını söylüyor bana aşık olan adam.
su akıyor sadece, yatağını bulması umuduyla bekliyorum ben de...

teşekkür ederim yorum için, öyle iyi geldi ki =)

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP