Pazar, Temmuz 11, 2010

yeşil muRattıR

Ben gerçekten yaşlanıyorum galiba...Bu kadar heyecan benim bünyeme zarar!
Önce TOEFL. 4 saat! Akıllı adam gider IELTSe girer. En azından speakıng başka bir gün oluyor. Insanın kafası rahat ediyor. Sınavın elimde patlamış olduğuna ise hiç değinmek bile istemiyorum. 10temmuz2010 da en az 110 diye gidiyorduk güya sınava. Gerçi ben bu sınavdan 110 çıkaramayacağımı biliyordum ama 70-80e talip olacağımı da düşünmemiştim doğrusu. Bana ne kardeşim japonyadaki toprak kanununun maddelerinden, beynimi yedi reading...

Sonra iş yerinden haber, "pazartesi ise başla." ise başlasam başladığıma değmez bırakacağım. Istifa etsem, o adamlarda kalan tazminatıma yanarım. Üstelik "evleniyorum ve amerikaya yerleşiyorum, şimdi siz çevirin bu çarkları" diye havalı havalı yazacağım istifa maili de yalan oldu. Ben sevdiğim adamla olamadıktan sonra ne anlamı varsa tabi... Çalıların arasında gül olurum belki diyerek girdiğim şirketten, bir ayrık otu gibi yokluğum hiç fark edilmeden çıkacağım.
Eve geldiğimde tek istediğim önce sıcacık bir duştu. Ardından bir kaç doz House alıp beynimi uyuşturacak ve öylece yatacaktım ve bütün bir pazar yatmaya devam ederken bunları düşünürüm diyordum. Ne zaman istifa etsem, ne zaman gidip konuşsam, ne desem...

Bornozla uyumak çocukluğa mahsus bir lükstü sanki. Bornozu çıkarmadan girdim battaniyenin altına, daha saat 19 bile değilken geldi mesaj. "okullar dün gece açıklanmış, her biri için 20 kişilik kontenjan varmış, hemen karar verip mail atmamız gerek" diyordu. Neye uğradığımı şaşırdım. Bakanlık dediğin cuma geceyarısı 1de duyuru duyurmazdı! Bilgisayarı nasıl açtım, nasıl giyindim, kaç telefon konuşması yaptım ve asıl önemlisi neler hissettim bilmiyorum. Benim bildiğim kelimeler tarif edemiyor o heyecan, üzüntü, korku, umut, kararsızlık, telaş ve hüzün dalgasını...
Şimdi tekrar dua zamanı.

1)columbia
2)upenn
3)rutgers

Ya ben bu ösym ile olan işlerimde hep son tercihime kalıyordum. Bak sırf bu yüzden 2 ile 3un yerini değiştirecektim güya! Nasılda unuttum!!!Off neyseki bu işe ösym bakmıyor. Şu an tek dileğimiz, new york ataşeliğinde görevli bayaaanın, pazartesi sabahı benim kıçımda pireler uçuşurken işinin başına geçip mailimi açması, ve 1. Sırada columbia'yi görüp, onun kontenjanına bakması ve beni, bana can veren 19umun hatırına 20 kişilik kontenjan listesinde 19. Sıraya yazmasıdır! Allam lütfen colombia olsun, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen,lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen,lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen,lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen,lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen,lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen.

Ulen şu big apple'a bir gideyim de. Bari işittiğim onca lafa, duyduğum onca üzücü lafa, döktüğüm onca gözyaşına değsin yahu. Bugün "ben seninleyim ver elini bakalım bir çaresine" dese ne vatanıma, ne anama-babama-kardeşime, ne ilmine-bilmine ne de imzaladığım senetlere bakmayacağım bir adam seviyorum ama o hala, sen beni amerikan rüyasına sattın diyor. Bugün gelip bana, "ben seninle gurur duyuyorum kızım, senden de razıyım çok şükür" dese, ömrümü uğruna adayacağım, değil dünyanın öbür ucuna gitmek, dizinin dibinden bir adım ayrılmayacağım bir adam daha seviyorum. O hala bana "ne olacak bu kızın hali" bakışıyla, nerdeydin sen dün akşam diyor.... Hepsini bırakıp gitmek istiyorum sadece. Sadece gitmek ve kendime kalmak.. Bugün dün oldu artık. Zaman geçti. Saatler değişti. Söylenmedi beklenen, umulan, özlenen, arzulanan sözler...

Allam lütfen colombia olsun, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen, lütfen!

---
Sent from my Nokia

2 akıllı çıkaramadı:

!reDanDark! 12 Temmuz 2010 16:17  

Hayırlısı olsun:) Güzel haberlerini bizimle paylaşırsın umarım:)

mahallenin delisi 14 Temmuz 2010 22:34  

!reDanDark!; bir haber alsam da, paylaşması kusur kalsa diye düşünüyorum bugünlerde =)) ama ne arayan var ne soran... bakalım artık kısmet.

doradoraa [at] gmail [nokta] com

ne güzel demişleR

deli saçması

  © Free Blogger Templates Blogger Theme II by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP