şizofRen mavi
Hayır aramayacaksın, üstelik adın kadar iyi biliyorsun aramayacağını, derdin ne o zaman? Niye yine kendi kendine bu gel-gitler. Minik yeşil tuşa basıp basıp kapamalar. Sen arasan “kalk hadi ada’ya gidelim, fotoğraf çekelim, sana bisiklet ısmarlarım bisiklete bineriz biraz” desen ne diyecek? Patlamış balonları şişiremezsin kuzum, hep bir yerlerden hava kaçırır o...
—Ama...
Biliyorum, çok yaklaşmıştın. Böyle hissedebileceğini hiç ummuyordun, tazelendin, ümitlendin, umutlandın. Ama bak yükleme “geçmiş zamanın” hatta “geçmiş zamanın hikâyesi”. Bırak lütfen! Olacağı varsa olur, olacaktır zaten. Yeter ki sen kurma, kurgulama ve hatta çabalama. Bırak duymak istediğinde arasın seni, birlikte vakit geçirmek için ayarlasın saatini. Sen daha bir saat bile beğenip alamadın koluna. Bir saatin bile yokken nasıl kuracaksın zamanı?
Yeniden yaralanacak kadar iyileştin mi sanıyorsun. Biraz daha sakın kendini. Bırak nazlı, kaprisli bilsin. Bırak tanımaya, anlamaya çalışsın, çabalasın biraz.
Niye şimdi bu ilk sıkıştığında istifa mektubu yazmalar. Bu sefer yağma yok. Kredi mi alırsın, tefeciye mi borçlanırsın ne bahane bulursun kendine bilmem. Bu iş bırakılmayacak.
—Ama...
—Hayır, yat uyu artık, yarın dünya kadar işin var.
—Ama saat daha erken.
—İyi biraz kitap oku madem, kapat şu bilgisayarı.
—Ama müzik! mp3 çalarım da kayboldu zaten.
—Seni "ama" demekten men ediyorum! Git n'apcaksan yap şimdi...
2 akıllı çıkaramadı:
bende üzüntü ve muz kabugu modunda yazını okudum ve ıyıce basım agrıdı..sen sımdı kıtapmı okuyorsun yoksa hala pc demısın bılmem..bense kafama yorganı cekıp gömülmek ıstıyorum...
berrin; o saatlerde yatağa gömülmüş kitap okuyordum valla...iyi geldi bana ;)
Yorum Gönder